25 Aralık 2009 Cuma

izafi

bu adamlar ihtimal ki senin öğrencin ve ihtimal ki ben biliyorum
farklı sorularla yandan yandan aynı yola çıkılıyor
her delikten ayrı kandırıklıklarla kırpılınıyor
yağ gibi kayardı dikenden tüller
ve ben yüzümü çevirmişken içten yana
epey olmuştur tümsek aşma oynamıyoruz

call me morbid , call me pale
umutları düşürmüş her birey
kör sayılırdı hani büyük kalabalıklarda
biz seninle yan bahçede yıldız suyu içiyorduk
ben öyle yazmıştım defterime kurguyu
kurtlar indi de dağıldık da diyemeden
ki beni en aralarda yakalasan da karlar eridi diyemeden
tren raylarına kurulu bilyonlarca kibrit kutusu evi yıkmaya yeminliler anlayamadan
çoook eccayib bir döngüyü tam hassasiyetinden kavramaya bu kadar kararlıyken ben
zat-ı alileri emekli felaketoloji uzmanı , çiçeği burnunda muhakkik ruhenk adem
uydurdum yalanı devlet için


simetrik günahların bağlarına tutunup
geceden geceye daldık seninle
hepsi biz insanların zaman algısına göre bir kaç gün imiş
derinlerimdeki bu tutarlılıktan sorumlu mercilere bin el ateş ediyorum ama kurşunlar plastikmiş..sadece acıtıyor.
en yakın koza 3 vakte kadar diyorlar , vakitleri bana bırakmalarından mutluyum diyemem
kurumuş bir dere üzerine oyun parkı kurmuş olmamız biraz daha aydınlatıcı
oyun parkı da tehlikelidir şu dönemde sevgili kardeşim
seni suçlayışım
senin gelecek üzerine kurduğun aile denetimli binaları yıkacak olsaydı seni suçlardım

cebimde binlerce çimen taşıyorum
çimenler bizim , ev de kurardık istesen
on sene sonrasında katları yükseltmek için kavga edecek olmasak
ben bunların bazılarını tahayyül edemesem misal
her satır sonrasını nefes alanı yaptığımı bile bilmeden öylece bin hektarlık adımlarla gezsem uzayı en kırmızı lila halindeyken
işte o zaman seni o kadar da suçlamazdım

ben bazen dua ediyorum eskimiş tahta atların kulaklarına fısıl fısıl
ısır diyorlar bana saf acıyı şişelerden akıtırken havada
tut ensesinden ve parçalarını uzağa savur , tam da çenenden çıksın kuvvetin odak noktası
ve ışığı patlat ufak ufak
yere düşen kristaller diyor trapezci görünümündeki gökkuşağı saçlı ceketli adamlar
sana yenilerini sunarlar

işte bu adamlar ki onların erkek olduğu anlamına gelmez bu
işte bu adamlar senin de öğrencin bir parça biliyorum

bir ortasını bulsak ya ahengim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder