26 Şubat 2010 Cuma

prömiyer

heves .. defnedilemez görüşler
kirli sandığın yuvasından insan anlatısı , kuş anlatısı , meyve anlatısı
ellerim ovuş ovuş
olguların pürüzünde çok yarım dans ettik
kedi huzurunu bilmeyenler için dillendirmek gerekti hali
ambiyans denince aklıma ambulans gelir diyorsun
şu ahval günün armağanıdır
kör periler sarmış kadrajımı
yaşamak istiyorum , bu gerek
çengel sürprizleri yeni insanlarda , bu gerçek
sığınmışım odanın ışığına titriyorum
tahta bir yer var , orada duruyorum
boşluğundan baktığım düzlem aslen bir vizör
ölülerin tıklımlığıyla koyu lunapark
benim seyir kıyafetim odundan yapılı gömlek
alışveriş merkezleri minyatür bir gırtlak sıkıntısı
ketum bir ceket gibi asansör
kim kimi taşıyor belli değil
kirpiklerim iç içe geçmiş beni bağışla
beni bağışlarken derimi soy bunu severim
nefessiz kalana dek hasrettik
ıslak bulutlarımı sana sarmalayıp seni sergilemek istiyorum bana
otoyol takibi kadar monoton bir tekerrüre dönmüş geçmişim
seni bunlardan muaf tutmak istiyorum
el yordamıyla boy attırdığım kapı geleceğe meyletmiş
oradan sana park izlettiriyorum
sana bir şey yapmak istemem , yalnız aynı damarda aksak kafi
dimağım az biraz aksak dahi olsa senden heykelciklerle odamı donatırım
otokontrol sahibinden satılık denge cümleleri
derisi kalın berduş katilin çığlığından doğdum yine yine yine
beni ayakta tutan bu

gün

dön.

16 Şubat 2010 Salı

alt

bugün paradoksların misafiriyiz
ben kendimden bazen çoğul söz ederim
söz gelimi ay'dan düşen parçaların temsiliyiz
bu geceye de alengir yakışır hani
beni bul , yerime koy , kıpırdatarak kırp
kapıların tıkırtılarında talan olayım
yalan benim izdüşümüm olsun , şehir soldurayım
2010 yılında iyelik ekleri
hep boyundan büyük
yek garbı kayıp
kel bir imbat ki bu sistem benimse , bu istek benimse
sen kim oluyorsun hikayenin toplamında ?
öte yakalardan kireçli bir bıçak yarası , kapanması zan meselesi
yırtıp attığım total zen öğretisi fölan
çıldırıyorum , köpük köpük , kesik parçalı ve nemli
hülasa vardığım konağımda yalnızım , moskova buradan sıcaktır kesin
burası ben'den içeri

şu sıra soğuk kentlerde sıcak bir ceset konaklıyor
yerlerin kuruyuşu kalbe ters teğet küt bum
ben beni bilmeyenlerden bilinç sorarım
kaşık kaşık kayıplarımla kaydıraklardayım gani gani
ortası sürprizli kasılı bir hikayem var
hiç birinize anlatmayacağım

beni kontrolsüz kalp atışlarında bulun
çok isterseniz
yanlışlarda.

8 Şubat 2010 Pazartesi

hakikat

dünya ;
3. rakı kadehinin ortasında
muhabbetin kıyısında saklanan hakikattir dedi denizci
sonra rüzgarlar ışıldar küfürlerin yalnızlığında ,
ardı ardına cüceler kırılır anne özleminde
rahme dönüş yolunda
hevesler yırtılır ,
ki bir tutam sihirle masalı mutlu bitirmenin güzeline ağlıyorum
sürekli
sizden gizli
ağlıyorum
hıçkırıklarımda deniz ticareti kökenli imparatorluklar kuruluyor
yalnızlık büyümekle ters orantılı
orospuluğu kinciliğine düşman bir sarsıntının kökünde
ağlıyorum her gece gündüz
sizi seviyorum
siz de beni sevin.

3 Şubat 2010 Çarşamba

sevgilerle

ölüm tadı geceye paraleldir
dünyanın en kişisel yalnızlığının iki katının da üstündedir , bilirsiniz
şekilsizdir , falandır
şekli sever ama insanlar , bilirsiniz
yalnız bir liderlik yürümez
hülasa 17 yaşında kalmaktır hayatın sırrı
ve o sırrı birbirimizden sürekli gizleyerek
derinlerde parlatarak
saklının gizindeki pusta varolup
ve dahi aynı şeyden bahsederiz aslında sürekli
sürreal bir sıkıntıdan dem kavururuz
bilir misiniz?